Oğuzkaan Koleji Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz,
“1.5 YIL ARADAN SONRA TAM ZAMANLI, YÜZ YÜZE EĞİTİM YENİDEN BAŞLIYOR”
Toplum olarak öncelikli görevimiz çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini düşünerek eğitimin bir daha kesintiye uğramaması için aşı konusuna gerekli titizliği göstermektir. Aşı olup olmama konusunda herkes özgürdür. Ancak bu özgürlüğün sınırı diğer insanlara zarar vermeyecek noktaya kadardır. Dolayısıyla aşıdan kaçınan bireylerin düzenli yapılan PCR testiyle hastalık bulaştırmayacaklarını girdikleri her toplumda belgelendirmeleri gerekmektedir.
Bir buçuk yıl okuldan uzak kalmak bu yıl okula başlayacaklar dahil tüm öğrencilerin gelişimini olumsuz etkiledi.Birinci sınıfa başlayacak öğrencilerin çok büyük bir bölümü okul öncesi eğitimi almadı. Dolayısıyla okula uyum konusunda zorlanma ihtimalleri oldukça yüksek. Ayrıca parmak kaslarının gelişimi de yeterli olmayabilir. Bu yıl birinci sınıfı alacak öğretmenlerin biraz daha dikkati ve sabırlı olmaları gerekecek. Yeni öğretim yılında ikinci ve üçüncü sınıfa devam edecek öğrencilerden okuma ve yazmayı unutmuş öğrenciler görmemiz mümkündür. Dolayısıyla ilkokulda her sınıf düzeyinde öğrencilerin hazır bulunuşluk sınavı düzeyinin belirlenmesi gerekecek. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlere bir yol haritası göndermeleri iyi olacaktır.
Ortaokul ve lise öğrencileri için durum biraz daha karışık. Sınıf düzeyleri arttıkça öğrencilerin sahip olması gereken bilgi ve beceri düzeyi de artar. Bu nedenle bir buçuk yıl eğitimden uzak kalmış olmak ortaokul ve lise öğrencilerinin öğrenme kayıplarının daha fazla olması ihtimali oldukça yüksektir. Bu yıl için öğrencilerin öğrenme kayıplarını gidermek ve onları yeniden öğrenmeye hazırlamak önemli bir gerekliliktir. Ortaokul ve liselerimizde bu yıl tüm müfredatı bitirmek yerine temel konuları öğrencilere tam anlamıyla kavratmak daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu amaçla bu yıla özel olarak ders kitaplarından bazı konu ve kazanımlar çıkarılabilir veya daraltılabilir. Çıkarılan konular ve kazanımların yerine öğrencilerin temel becerilerdeki eksikleri tamamlamaya yönelik çalışmalar yapılabilir.
Aksi halde bir buçuk yıl aradan sonra yoğun bir ders yüküne ek olarak daha önce öğrendiği bilgileri de unuttuğu için yeniden öğrenmeye çalışmak öğrencileri çok zorlayacak öğrenme motivasyonlarının düşmesine ve okuldan soğumalarına neden olacaktır. Okullarda yaşanan disiplinin sorunlarının temelinde öğrencilerin hem okula devam etmek zorunda olmaları hem de yeterince öğrenemediklerinin farkında olmaları dolayısıyla öğrenmekten zevk almamaları yatmaktadır. Yeni eğitim öğretim yılında disiplin sorunlarının yaşanmaması için de öğretim programlarında yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu açıktır.
Sonuç olarak eğitim dünyası salgın sonrası çok özel bir yıla başlıyor. Bu sene amacımız hem öğrencilerimizin hem de öğretmenlerimizin işini kolaylaştıracak uygulamalara özen göstermek olmalı.
